Samuel James Potter

İsim: Samuel James Potter
Cinsiyet: Bay
Sihirsel Soy: Melez
Asa: 40, gürgen, ejderha ateşi
Fiziksel betimleme

Samuel James potter,kısaca Samuel, gölgeli rengi küt dalgalı saçlara sahip, ortalamanın üstünde boyu olan zayıfça genç bir erkekdir. Gözleri yelişin en açık tonlarından birine sahiptir. Kağıt beyazı teni. Dudakları sürekli yumuşak bir gülümseyişle kıvrılmış, neşeli bir yüz ifadesine sahiptir.


Kişiliği

Samuel, çok dışadönük olmamakla birlikte, yakın arkadaşlarıyla çok yakın ve kolay bağlanan bir kişiliğe sahiptir.Kendini en rahat hissettiği yer, hogwarts akademisidir..Kolay güvenilir olduğundan herkezin sırrını taşır...Elindekilerle yetinmeyi bilen Samuel birisini yanlışlıkla kırarsa onun gönlünü almak için herşeyi yapabilir..Cesareti zekası sayesinde bütün zorlukları atlatmıştır.Bi o kadarda hızlı koşabilen birisidir.Birisi üzgünse onu neşelendirmek için elinden geleni yapar.Samuel bütün sevdiklerine güvenir.Eğer birisi ona güvendiği arkadaşlarını kötülerse Samuel onlara güvendiği için kim ne derse desin söylenenlere inanmaz...Samuel oldukça cesurdur.Her zaman geçe dolaşmayı sever.Çünkü hoşuna gider.Karranlıktan asla korkmaz..

Ailesi ve yaşamı

ingiltereli bir aile olan Potter ailesi tam bir safkan olmakla birlikte annesinin soyu karışık olduğundan melez olarak bilinir. Bu küçük aile şu an İngiltere londra'da yaşamaktadırlar. Babası Sihir Bakanlığı'nda çalışmaktadır.Annesi ise ev hanımı olduğu için çoğu zamanını evde geçiriyor.Babasının yoğun işleri yüzünden onunla çok görüşemeyen Samuel, zamanının çoğunu kitap okuyarak geçiriyor.


Basit RP örneği

Hogwarts Ekspresi
Ronald okula yeni başlıyordu.Heyecanlı bir şekilde Hogwarts Ekspresi'ne bindi.Tren hızla gidiyordu..Ron'nun heyecanına heyecan katlanıyordu.Ron kendini yorgun hissetti ve uyumaya başladı. Uyandığında Hogwarts'a gelmişlerdi.Ron gözlerine inanamıyordu Hogwarts o kadar büyüktü ki içine girdiğinde içinde kaybolacağını zannetti.Bir süre sonra Hogwarts'a girdi.Hogwarts o kadar güzeldi ki gözleri büyülenmişti.Hogwarts'daki o güzel tablolar resimler gölzerini kamaştırıyordu.Bütün profesörlerin yüzündeki mutlulukta ona huzur veriyordu.Bir öğretmen gelip bütün 1.sınıf öğrencileri büyük salona götürdü.Birsen Ron'nun ismi okundu..

Gece Macerası
Harry'nin canı çok sıkılıyordu.Gezip dolaşmak istiyordu canı ama amcası Harry'e izin vermiyodu.Harry başının çağresine bakmak zorundaydı.Harry bir bakıma evden kaçmayı planlıyordu.Kimseye gözükmeden evden kaçmayı, Harry akşamın karanlığını bekledi evdeliler uyuduğu zaman kaçacaktı.Saat geç oldu herkez uyudu;''Ohh sununda herkez uyudu artık gidebilirim''...dedi.Sessiz bir şekilde kapıya kadar gitmişti.Hemen ayakkabılarını giydi tam kapıdan çıkıyordu ki kapının önündeki vazoyu yeri düşürdü.''Eyvah herkez uyundı artık gitmeliyim''dedi.

Hızlı bir şekilde kapıdan çıkıp koşmaya başladı.Ama çok korkuyordu.Bir parka gidip ordaki salıncağa oturdu.İçinden''Şimdi ne yapmalıyım nereye gideceğim''...Diye geçirdi.O an bir çıtırdı geldi.Harry etrafına baktığında iki köpek görmüştü.Harry aslında köpeklerden korkmazdı ama tek başına ve havanın karanlık olduğunu bildiği için korkmuştu.Yerde gördüğü çok değişik bir sopayı eline aldı.O kadar değişikti ki parlıyordu.O sopayı köpeklere salladı.Birden sopa dahada parladı ve köpekleri geri püskürttü.Harry çok mutlu olmuştu.O sopanın sihirli bir sopa olduğunu anlamıştı.

Harry artık köpeklerden kurtulmuştu.Sakin bir şekilde yürümeye devam etti.Yola devam ettikçe korkusu dahada artıyordu.''Şimdi ne yapmalıyım nereye gitmeliyim açama gerimi dönmeliyim''...dedi.Biraz daha yürüdükten sonra uzaktan bir ışık belirdi.Harry bunun araba olduğunu anlamıştı ama yoldan çekilmemişti.Araba tam Harry'e çarpaçağı sırada Harry'i birisi tuttu ve yoldan çekti.Harry bunu kimin yaptığını bilmiyordu.Çünkü Harry'i kurtaran kişi ortalıktan kaybolmuştu.Harry iyice korktu yoluna ormandan devam etmeye karar verdi.

Ormana ilerledikçe hayvanların sesi çoğalıyordu.Harry artık korkmuyordu.Çünkü ormandaki kuşların sesleri Harry'e korkusunu unutturmuştu.Ama birden kuşların sesleri kesildi.Bir kaç dakika sonra ormandan çığlık sesleri duyuluyordu.Harry çığlığın nerden geldiğini merak edip sesin geldiği yöne doğru koştu.Tam çığlığı kimin çıkarttığını görecekti ki uyuduğu kanepeden yere düştü.Gördüklenin bir rüya olduğunu anlayınca gülmeye başladı.Ama kimse uyanmasın diye hemen sustu.Bir bardak su içti ve uyumaya devam etti.