Yerdeki Pafuduk Yastıklar (Puf)

....

Pug dersi olmadığı bir günde biraz dinlenmek ve kafasını dinlemek için köpük cafeye gitti.Bir masaya oturup kahve söyledi.Kahvesi gelir o da bu sırada öğrencilerin ödevlerini kontrol etmekteydi.Bir süre sonra canı sıkılıdı ve gözüne yerdeki pafuduk yastıklar ilişir ilk önce içinden onların üstüne atlayıp yatmak geldi ama bunu yapamayacağını düşündü.Çünkü burda herkes tanınıyordu.O ünlü uçuş profesörü Pug Ravenant tı.kendine engel oldu ve atlamadı.Kahvesi ve not verme işlemleri bittikten sonra gözü hala yastıkalrdaydı.Birden asasını çıkardı ve gaz lambalrından birini patlattı.Herkes oraya bakarken Pug yastıkların keyfinin çıkarmaktaydı....

valvea sonunda bu şirin kafe'yi alabilmişti..burayı çok seviyordu. artık geceleri bile eve gitmeyip burda kalmak istiyordu.buraya genelde gençler geliyordu. hem ders yapıyorlar hem sohbet ediyolar hemde bişeyler yudumluyorlardı...buraya gelen gençlerden birisi vardı ki o valvea için çok özel birisiydi. buraya sürekli geliyordu. yanındaki arkadaşları ders çalışıp sohbet ederken o sürekli valvea ya bakıyordu.valvea da ona bakıyordu ama sürekli gözlerini kaçırmaya çalışıyordu. belliki valvea da ondan hoşlanıyordu. aslında valvea nın burayı bu kadar çok sevmesinin bir diğer sebebi de belki de buydu..
bu gün yine o arkadaş grubu gelmişti. ve yine o adını bile bilmediği çocuk.... onlar masaya yerleştikten sonra valvea en samimi ses tonuyla 'ne isterdiniz?' diye sordu. birkaç kişi kahve ısmarlarken birkaçı hiç bierşey ısmarlamamıştı. valvea kahveleri hazırlayıp bu gruba verdikten sonra tekrar tezgaha doğru ilerledi.
valvea arkası dönük olarak kurabiyeleri tabaklara yerleştirirken bir el sırtına dokundu, arkasını döndüğünde karşısında o hoşlandığı çocuk ona doğru gülümsüyordu. sonra sevecen bir ses tonuyla:
- meraba eğer izin verirseniz şuraya oturabilirmiyim?

valvea:
-tabiii ne demek.

hoşlandığı çocuk:
-şeyy... aslını söylemek gerekirse ben her buraya gelişimde size bakmaktan kendimi alamıyorum..galiba ben sizden hoşlanıyorum..artık iyice yüzü kızarmıştı. acaba sizin için bir sakıncası yoksa tanışabilirmiyiz?

valvea:
-elbette. sizin söylediklerinizin aynıları benim içinde geçerli.. ben de sizinle tanışmak için can atıyodum.sizin bu atılımınız beni çok ama çok mutlu etti. isterseniz önce ben başlıyım, der ve kendisinden bahseder. daha sonra karşısında duran hoşlandığı çocuğa bakar ve şimdi sıra sende der.

karşısında ki çocuk başlar kendisini anlatmaya:
-valvea gibi 24 yaşında olduğunu, isminin cholie olduğunu ve bunun gibi şeyleri anlattı..

valvea:
- tanıştığımıza çok memnun oldum buraya sık sık uğrarsınız dimi,

cholie:
-elbette. burda siz olduğunuz sürece ben sürekli burdayım..

valvea:
-benim sürekli burada olacağıma emin olabilirsin buranın sahibi benim.

cholie gülümseyerek:
- Sizi tanıdığıma çok ama çok memnun oldum.benim artık gitmem gerek, arkadaşlar yavaş yavaş kalkıyorlar.diyip valveanın yanağına sıcacık bir öpücük kondurdu.....ve kapıdan arkadaşlarıyla birlikte çıkıp son bir kez valveaya el salladı.......