Masa 1

Konu: Geri: Masa 1 C.tesi Ekim 06, 2007 5:33 pm

amanda içeri girdi adama karışık hepsinden olsun dedi yerine oturdu.önüne kocaman bir porsiyon dondurma geldi amanda afiyetle yedi

Konu: Geri: Masa 1 Çarş. Kas. 21, 2007 7:51 pm

Armando içeri girdi.Kocaman limonlu bir dondurma istedi.Ve dondurmasını bitirip hesabı ödedikten sonra oradan ayrıldı....

Konu: Geri: Masa 1 Perş. Ara. 06, 2007 5:55 pm

Garip bir keyif duyuyordu. Bir yandan da ufak bir endişe... Ya bunu tespit ederlerse? Sonuçta üzerlerinde bir takipçi vardı. Ve bu takipçi onlar reşit olana dek büyülerini tespit edecekti. nocktrn yolunda büyüyapmışlmaları yeterli şühyi uyandırmakla kamayacak aynı zamanda sıkı bir soruşturmaya yol açacaktı belki de. Ancak bu bile Joakim'i etkilmemişti. Gençliğinin ve tecrübesizliğinin verdiği pervasızlıkla bunları hiçbirşey hissetmeden düşünüyordu. ''O halde dondurmacıya gidelim.'' dedi Jamie'nin tatlı iltifatlarına gülümseyip. Ama kendi aynı ekilde yanıt veremeyecekti. Ona göre değildi bunlar. Dondurma dikkanına ulaştığında hemen pencere kenarındaki masayı seçti. Buradan kalabalığı izleyebilir belki de babasını bulabilirdi. Neyse onu da fazla takmıyordu. Son iki saatte sanki on yıl büyümüştü. Garson Jamie için sandalyelerden briini tuttu. Joakim, Jamie oturadn oturmaya pek niyetli değildi. Ona öyle öğretilmişti.

Konu: Geri: Masa 1 Cuma Ara. 07, 2007 3:45 pm

Garsona siparişlerini verdikten sonra nihayet adam gitmişti. Çilekli çikolatalı dondurmasının bir an önce gelmesini istiyordu. Pencereden dışarıya baktı bir süre. Joakim neden suskunlaşmıştı? Yanlış bir şey mi söylemişti acaba? Bakışlarını tekrar Joakim'e odakladı ve yüzünde donuk bir ifade ile izledi onu. "Hayatımın macerasıydı sanırım." Surat ifadesini değiştirmeden söylemişti bunları. "Fransa'da ki okulum çok disiplinliydi, asla yasak şeyleri yapamazdık.. Umarım Hogwarts öyle değildir. Sen Hogwarts'a gidiyorsun, değil mi?"

Konu: Geri: Masa 1 Paz Ara. 09, 2007 1:22 am

Buraya geldiler geleli yaptıklarını kafasında irdeledi Joakim. Önce Jamie'nin oturmasını izlemiş ardından kendisi yerine oturmuştu. Garson menüyü bırakır bırakmaz ortadan kaybolmuş ve aralarında ne alacaklarına dair bir karar tartışması geçmişti. Suman, herhangi tatlıdan nefret ettiği için dondurma istememiş ve bir balkabağı suyu sipariş etmişti. Diğer çocuklara benzemiyordu o. Onu arkadaşları biraz eksantrik bile buluyordu. Dolayısı ile elinden eldiğince a kişiyla takılırdı. Bir süre suskun kaldı. Öyle konuşma başlatabilen ve gevezelik tutkunu miniklerden değildi. Karşıdaki kendisine soru sormadıkça kolay kolay konuşmazdı. "Hayatımın macerasıydı sanırım." sözcüğünü duyunca ilgisi kızın ellerinden yüzüne kaydı. "Fransa'da ki okulum çok disiplinliydi, asla yasak şeyleri yapamazdık.. Umarım Hogwarts öyle değildir. Sen Hogwarts'a gidiyorsun, değil mi?" diye sürdürmüştü sözlerini Jamie. Joakim ise onun tatlı sesini duymaktan memnun onu yanıtladı. ''Benim de hayatımın en sıkıcı günü sayılmazdı.'' sesi hafif çatlak çıkmıştı. Sağ elini yumruk yapıp ağzına götürdü ve haffiçe öksürerek boğazını temizledi. Üşütmüş müydü yoksa? Neyse ki sorun olmazdı. Annesinin vereceği bir yudum iksir sorunu çözerdi. ''Aksanım sanırım Durmstrang öğrencisi olamayacağımı belli ediyordur.'' gülümsemesi muzipleşmişti. ''Hogwartsta kuralların değil sıkı olması varolması bile açıkçası umurumda değil. Ne de olsa hepsini gizlice deldiğim için.'' Sonra başını salladı. ''Şimdiye kadar sadece bir kez yakalandım onda da lanete uğramıştım ve baygınlık geçirmiştim.'' diye sürdürdü sözlerini. Bir an duraksadı. ''Bugün çok eğlendim. Garip ama olacakların düşüncesi beni epey heyecanlandırdı. Sence bu kötü mü? Yoksa şimdi de biz mi ölmeyi hakettik? Ayrıca sen hangi okuldan geliyorsun? Beauxbatons mu?'' yüzüneki tebbessüm kaybolmuş ciddi bir ifade almıştı. Artık kızın yüzüne bakmak yerine önündeki balkabağı suyuna odaklanmıştı.

Konu: Geri: Masa 1 Paz Ara. 09, 2007 6:53 pm

"Hı hı..." diye onayladı üzgün bir ifade ile Beauxbatons'tan geldiğini. Ne de olsa oradan gelmeyi hiç istememişti. Ardından dondurmasında küçük bir kaşık aldı ve tekrar Joakim'e döndü. "Aslına bakarsan gelemyihiç istememiştim ama mecburiyet."

Konu: Geri: Masa 1 Paz Ara. 09, 2007 6:59 pm

Kate içeri girdi hızla..hava yağmurluydu şemsiyeyle gelmesine rağmen heryeri ıslanmıştı ..canı dondurma istiyordu bu yüzdende çikolotalı dondurma ısmarladı kendine ve masaya oturup yemeye başladı

Konu: Geri: Masa 1 Paz Ara. 09, 2007 7:02 pm

''Neden? Burası eğlencelidir.'' dedi sırıtarak Joakim. ''Eğer Slytherin'e seçilirsen seni gece gezmelerine çıkarırım. Geceleri hç kimse yokken yapacak o kadar çok şey oluyor ki.'' balkabağı suyunu yudumladı. Bu da azla tatlıydı. Yüzünü hafifçe buruşturdu.

Konu: Geri: Masa 1 Paz Ara. 09, 2007 7:13 pm

Güldü. Neşeli, tatlı ve altında hiç bir aman yatmayan bir gülümseyişti bu.. "Umarım Slytherin'e seçilirim. O zaman bol bol birlikte vakiy geçiririz."

Konu: Geri: Masa 1 Paz Ara. 09, 2007 7:24 pm

Joakim dudaklarını büktü bir an. Bababsı gene aklına gelmişti. Ama bu üzgün bir dudak büküş değildi. Sadece düünürken böyle oluyordu. ''Umarım.'' dedi kısaca. Kızın güzel yüzü bile onu uzun uzun konuşmaya teşvik etmiyordu. Derken Katie'yi gördü. Selam vermeden oturmuştu oraya. Sonra bakışlarını geri Jamie'ye çevirdi.

Konu: Geri: Masa 1 Ptsi Ara. 10, 2007 6:25 pm

Neden hiç konuşmuyordu? Jamie, sohbet konusu bulmaktan yorulmuştu... Ardından gözüne duvarda asılı saat ilişti. "Tanrı aşkına, olamaz! Geç kaldım, beni merak etmiş olmalılar." ve hiç durmadan devam etti "İyi ama şatoya nasıl geri döneceğimi bilmiyorum ki?" Bakışlarını Joakim'e dikti yalvaran bir ifade ile...

Konu: Geri: Masa 1 Ptsi Ara. 10, 2007 6:51 pm

Saatine bakıp feryat etmesini dinledi Jamie'nin. Kendini bitkin ve hasta hissediyordu. O yüzden kızcağızla doğru düzgün ilgilenemiyordu. ''Gördün mü? Neden peşimden koşmadıklarını şimdi o kızların.'' dedi özür diler gibi bir sesle gülümseyerek. Ama dediklerini açıklamaya gerek görmedi. Kızın anlayacağından emindi. ''Şaton nerde ki ayrıca? Bizim malikanenin yakınında bir tane var ama sizinki mi emin değilim. Babamı bekleyelim istersen. O bizi bırakır.'' diye sözlerini tamamladı.

Konu: Geri: Masa 1 Ptsi Ara. 10, 2007 7:01 pm

Beyonce gezcek yer bulamayınca dondurmacıya geldi.İçeri girdiğinde tanıdık öğrenciler gördü gibi geldi.Yanlarına giderek:
Merhaba siz slytherinden Jamie ve Joakim siniz değil mi?
Sizlerin şu saate ders çalışmanız gerekmiyor muydu?

Konu: Geri: Masa 1 Ptsi Ara. 10, 2007 7:06 pm

İçeri bir profsör girmiş ve oldukça sert çıkışmıştı. Bundan pek hoşlanmamıştı Joakim. Jamie'ye baktı. Profesör onuneredn tanıyordu? Beauxbatonsda da ek görevi mi vardı profesörün yoksa. ''Ben ödevimi bitireli aylar oldu. Babamın baskıları sayesinde...'' diye omuz silkti Joakim. Dudakları hafifçe yana doğru dikilmişti. ''Oturmaz mısınız efendim!'' diye ekledi sonra da. Ama profesör'e değil başka yöne dondurma yiyen diğer büyücü ve caılara bakıyordu.

Konu: Geri: Masa 1 Ptsi Ara. 10, 2007 7:14 pm

Beyonce sesle irkildi.İkisinide tanıyodu.
"Genç büyücü unutma ki sen zihinbend olana kadar düşüncelerini düzenli kullanmalısın.Çok merak ettiysen söyleyeyim:Beauxbatons'danda
Drumstrang'danda arkadaşlarım vardır.Arada okullarına giderim.Bu arada umarım ders konusunu açtığım için kızmamışsınızdır.
Beyonce ardından sıkılmamalarını istediği için bir öneride bulundu.
İşiniz yoksa size birer dondurma ısmarlayabilirim.Bu arada benden çekinmeyin yaşlı ve disiplinli değilimdir.Ama görev işte...
diyerek çocuklara gülümsedi.

Konu: Geri: Masa 1 Ptsi Ara. 10, 2007 7:42 pm

''Oh unutmuşum profesör.'' dedi sakin ve herhangi bir duygu belirtisi bulunmaya bir sesle. ''Ben de az önce Profesör Yamaguchi beni sevmiyordu ama neden sevmiyordu diyorum.'' Sesi bu sefer duygusuzluktan arınmış ve latifkar, muzip bir hal almıştı. Bunu yüzünde beliren ufak gülümseme tamamlıyordu. Profesör dondurma teklif etmişti. ''Üzgünüm profesör reddetmek zorundayım. Yorgunum bugün ve şekere katlanabilecek halde değilim.'' Sonra sandalyesini yana çekerek Jamie'ye yaklaştı. Kulağına doğru eğildi. ''Faites attention à vos idées.'' dedi düzgün fransızcası ile. Ya profesör öğrenir...Lolipop lolipooop! Dikkatini Jamie'nin yüzüne verdi. ''Sen ister misin peki birtanem.'' dedi. Ama bunu söyler söylemez yüzü kıpkırmızı oldu. ''Ben...öhm..öyle...'' sözlerini tamamlayamadan sustu.

Konu: Geri: Masa 1 Salı Ara. 11, 2007 12:43 pm

Bir profesöre göre fazla gençti. En azından Jamie daha yaşlı bir profesör bekliyordu. Joakim ise kendisine fransızca olarak düşüncelerine dikkat etmesi gerektiğini söylemişti. Arından da profesörün dondurma ısmarlama teklifini reddetmişti. Jamie işte tam o esnada,dondurma kaşığını ağzına götürmüş, Joakim de o malum cümleyi kurmuştu. ''Sen ister misin peki birtanem.'' "Hönk!!" Yüzüne sıcak rüzgarların estiğini hissetti ve öyle kalakaldı, kaşık ağzında, gözleri şaşkınlıkla Joakim2e bakıyordu. Kıpkırmızı olmuş Joakim'in aksine gülümsüemesine engel olamadı. "Ö-öenli değil...C-canım..." dedi tüm içtenliğiyle ardından da tekrar profesöre döndü. "Beauxbatons'tan Bayan Dixson'ı tanıyorsunuzdur sanırım.."

Konu: Geri: Masa 1 Salı Ara. 11, 2007 8:36 pm

Beyoncé öğrencilerin ona tuhaf tuhaf bakmalarına anlam vermeye çalışmakla meşguldu.Jamie nin kızarmış halini görünce:
"Hadi ama canım.Profesör olabilirim ama duyguları bende biliyorum takdir edersin ki.Kendinizi sıkmayın bu kadar biz profesörler yaratık değiliz inasnız sonuçta.Her neyse tabii tanıyorum.Bir dostum diye söylemiyorum iyi profesördür."

diyerek gülümsedi çocuklara.Ama hala bakmalarına anlam veremiyordu.İrkilip elbisesine bakıp düzeltti.Slytherinlileri çok sevmesede demek ki arada biraz düzgünleri çıkıyor diye düşünerek öğrencileri yani aşıkları izliyordu.

Konu: Geri: Masa 1 Salı Ara. 11, 2007 9:31 pm

Şen bir kahkaha attı. Bayan Dixson mı iyiydi. Jamie yeryüzünde onun kadar sert bir başka profesörün olmadığına ve olmayacağına yemişn edebilirdi. "Afedersiniz ama aynı profesörden bahsettiğimizden emin misiniz? Benim bildiğim bayan Dixson öğrencxilere karşı oldukça serttir, elbette size karşı nasıl bilmiyorum..."

Konu: Geri: Masa 1 Çarş. Ara. 12, 2007 3:34 pm

Hala biraz utanmış gibi görünüyordu Joakim. Özellikle de Jamie ona karşılık olarak ''Canım'' dediğinde. Profesörün ani telaşa kapılıp üstünü düzeltmesine anlam veremedi. Yoksa yan etkisi miydi bu düşüncelerini karıştırıp çorba etmenin. Jamie ile profesörün konuşmasını ik başta sessizce dinledi. Jamie'nin koyulaşan fransız aksanı komik ama bir o kadar da hoş gelmişti ona. Elinde olmadan sırıttı. Gözlerini Jamie'nin güzel yüzünden ayıramıyordu. Sonra ansızın bir kapı çarpması duydu. Bababsı bir hışımla içeri dalmıştı. Joakim'in tam yanında durdu.''Nerdesin sen çocuk!'' diye haşin bir tavırla oğluna bağırdı. Joakim daha beter utanmıştı. Ama istifini bozmadı. ''Üzgünüm baba bir şeye dalınca -ne olduğunu anmsamıyorum- seni kaybettim.'' dedi sakince ona. Sonra ayağa kalktı ve profesörü başı ile işaret etti. ''Profesör Yamaguchi burada. Hani sana bahsetmiştim ya müdür yardımcısı aynı zamanda.'' babası bir an profesöre baktı. Aklından pek de japona benzemiyor diye geçirmiş olmalıydı. Çünkü Joakim'e soyadından dolayı Japonya asıllı mı dediğinde açıklama yapmak zorunda kalmamak adına evet demişti. Durumu komik bulsa da ciddi halinden taviz vermemişti babasını kızdırmamak için. Bababsı, özür diler gibi dişlerini göstererek gülümsedi bir an ve oğluna gene döndü. ''Bir dahaki sefere yanımdan ayrılmayacaksın. Seni dışarda bekliyorum vedalaş ve gel.'' Sesi yumuşamıştı. Ama hala sinirli gibiydi. Oradan bir anda çıkıverdi. Joakim bir süre hiç bir şey demeden oturdu. ''Biraz beklese sorun olmaz zaten onun dediklerini hiç zamanında yapmadım.'' Ama aynı zamanda kendini o kadar bitkin hissediyordu ki bu sefer onu geciktirmese kendi açısından iyi olurdu. ''Jamie istersen sen de gel. Seni de bırakırız ne dersin?''

Konu: Geri: Masa 1 Çarş. Ara. 12, 2007 9:18 pm

Evet canım aynı profesörden bahsediyoruz.Onun öyle olduğuna bakma disiplin amaçlıdır.
Bayan dixson biraz settir ama Beyoncé'ye karşı kibardı.Ama Jaokimin babasına kızmıştı.
Jaokim baban hep böylemidir.Ve sanırım benim olduğuma inanmadı.Her neyse istersen babanla bu konuda konuşurum.Toplum içinde özellikle de arkadaşlarının yanında.
Önce Jaokime baktı.Sonrada dönüp Jamie ye.Ardından kolunu açıp saatine baktı.
Ooo,saat geç olmuş isterseniz kalkalım çocuklarHem babanıda fazla bekletmeyelim değil mi

Konu: Geri: Masa 1 Perş. Ara. 13, 2007 11:12 pm

Joakim omzunu silkti. Babas gibi bir barbara kim ne demeye çalışsa boşa giderdi. Ama eğer ki profesr onu ikna edebilirse gerçekten minnettar kalacaktı ona. ''Haklısınız profesör'' dedi kısaca. Boşuna mı dert yanıyordu sonuçta babasından her fırsatta. Ama gene de ona karşı ufak sevgi hissetmiyor değildi. ''Ama babam böyle yetişmiş. Aslına bakarsanız gene ailesi içerisinde en iyisi o. Bazen gerçekten iyi biri oluyor. Yoksa annem onun yüzüne bakmazdı.'' Nedense babasını savunma ihtiyacı duymuştu. Gözlerini masaya dikti. Ne de olsa babam o olmazsa ben ne olurdum ki, diye düşünmekteydi. Sonra sırıtarak ekledi. ''Bir de ben onu son günlerde kızdırıp duruyorum artık tatilden sıkıldığım için. Bazen çileden çıkıyor işte. Keşke okul açılsa o zaman babam ve annem başını öyle bir dinleyecek ki.''

Konu: Geri: Masa 1 Cuma Ara. 14, 2007 5:50 pm

Joakim ve profesör onuşmaya devam ederken Jamie de toparlanıyordu. Her şey tamam olunca ayağa kalktı ve "Tamam, ben hazırım. Babanı daha fazla bekletmeyelim.Hoşçakalın profesör." Dondurmacıdan dışarıya çıktıklarında yüzüne vuran ılık rüzgar onu biraz daha kendisine getirdi. Joakim'in arkasından Bay Linares'in beklediği yere gittiklerinde nazik bir ifade ile gülümsedi. "Merhaba Bay Linares. Beklettiysek özür dileriz" Bunu fransız aksanıyla oldukça zarif bir şekilde söylemişti. Ardından Joakim'e döndü ve kulağına yaklaşıp fransızca fısıldadı "Başını yeteri kadar belaya soktum. Üzgünüm."

Konu: Geri: Masa 1 C.tesi Ara. 22, 2007 8:35 pm

Arkalarından Kane'de hızla toparlandı.Çocuklar aceleyle hesabı ödememişlerdi.Oda parayı masaya bıraktı.Aceleyle paltosunu giyerek kapıdan çıktı.Çocuklar daha gitmemişti.
Bay Linares öyle değil mi? Kusura bakmayın gençlerle biraz oturup dondurma yedik ve sohbet ettik.Umarım problem olmaz
diyerek gülümsedi.İçerde konuştukları aklına gelince adamı şöyle bir süzdü.Sonra dönüp Jaokim'e baktı.
İşinizin olmadığı birgün sizin okula gelmenizi istiyorum.Adamın Jaokime baktığını görünce
"Yo yo hayır o bir hata yapmadı beyfendi.Onu lütfen suçlamayın.Konuşmak istediğim bi konu var sadece o kadar."
Ordan ayrılacakken gençlere dönüp neşeyle fransızca konuştu:
"Kendinize iyi bakın"
ardından bir 'puf' sesiyle kayboldu

» Masa 4
» Masa 5
» Masa 6
» Masa 7
» Masa 1